Çocukluğumuza dönelim, bizim çocukluğumuza annelerimizin sesi sokak başından yankılanır: “Sabahtan beri dışarıdasın. Yeter artık, eve gel!” diye uyarırlardı. Günümüzde ise tam tersi bir durumla karşı karşıyayız. Biz ebeveynler olarak kendi çocuklarımıza şu cümleyi kuruyoruz: “Saatlerdir o oyunun başındasın, biraz dışarı çık da temiz hava al!”
Çocukların, saatlerce hatta bazen günlerce bilgisayar başından kalkmaması ya da sadece tuvalete gitmek ya da iyi ihtimalle yemek yemek için kalkıyor olması, anne-babalara tanıdık gelecektir. Oyun bağımlıları ya çok nadir yemek yerler ya da yemeklerini oyun oynarken yemeyi tercih ederler. Fiziksel efor sarf etmedikleri ve çok az iletişim kurarlar.
Kimyasal bağımlılıklara karşı toplum olarak duyarlı olsak da oyun bağımlılığı gibi, davranışsal bağımlılıklar konusunda ne yazık ki aynı özveriyi gösteremiyoruz. Bu tip durumlarda anne-babalar,
“Biraz büyüsün bırakır.”
“Benim çocuğum kendi kendine oyunlardan kurtulur.”
“Zamanla bırakır.”?
“Tatilde oynasın da, okul başlayınca bırakır.” gibi düşüncelere sahipler.
Oysa, durum öyle değil. Uzmanlar, oyun bağımlılığı için psikolojik destek alınmasının şart olduğunu belirtiyorlar.
Mayıs 2019’da Dünya Sağlık Örgütü, oyun bağımlılığını; resmen bir hastalık olarak kabul etti. Ayrıca DSÖ, oyun bağımlılığının tıpkı kumar bağımlılığı gibi değerlendirilebileceğini belirtti.
Oyun bağımlılığı: Bilgisayar, oyun konsolu, akıllı telefon gibi cihazlar vasıtasıyla oynanan oyunlarda aşırı zaman geçirilmesine bağlı olarak; kişinin fiziksel, sosyal ve duygusal problemler yaşamasına neden olan bir bağımlılık olarak tanımlanmaktadır. Bu bağımlılık, siber bağımlılık kategorisi altında değerlendirilmektedir. Dijital oyunlara bağımlı olan bireylerde takıntı, kendini kontrol edememe ve gerçek dünya ile mümkün olduğunca az iletişim kurma gibi belirtiler de mevcuttur.
Gerçek dünya ile iletişime geçemeyen birey gerçek durumlarla karşılaştığında doğru karar alamaz, dikkat ve konsantrasyon problemleri yaşar. Bu durumların hepsi okul başarısına ve öğrenme düzeyine negatif yönde ket vurmasına neden olur. Birey başarısızlık duygusu yaşadıkça gerçek dünyadan daha fazla kopup kendi sanal dünyasına gömülür.
Bu konuda neler yapmalıyız?
- Çocuğun tablet, oyun, internet ve sosyal medyada neden bu kadar zaman geçirmek istediğinin nedenlerini gözlemleyip çözüm üretmeliyiz.
- Çocuğun saygı ihtiyacını karşılamalıyız.
- Bir işi başarabilme ışığını ona kazandırmalı ve fark ettirmeliyiz.
- Aile iletişimini güçlendirip aile etkinliklerine önem vermeliyiz.