Stres Yönetimi

Stres; canlının zihinsel, ruhsal ve bedensel sınırlarının zorlanması ile ortaya çıkmaktadır. Tehdit ve zorlamalar karşısında kişiler kendini korumaya yönelik tepki verirler. Bu tepki ‘’savaş veya kaç’’ diye adlandırılan cevabı ortaya çıkarır. Herhangi bir tehlike ile karşılaşan kişi başa çıkamayacağına inandığı tehlikeden uzaklaşırken, başa çıkacağına inandığı tehlike ile savaşır.

Çocuklar zorluklarla ilk karşılaştıklarında genellikle kaçma eğilimi gösterirler ve mücadele edebilmeleri için cesarete ihtiyaç duyarlar. Çocuklarımız herhangi bir tehdit ile karşılaştıklarında savaşmak yerine sizlere sığındıklarında onları dinleyip onlara destek çıkarak bu tehdit ile yüzleşmelerini sağlamanız gerekir. Böylece tek başına ayakta durabileceklerini fark ederek öz güven kazanırlar. Çocuklarımızı yapabileceğine inandırıp, sorunlardan kaçmak yerine sorunlarla savaşıp mücadele edebilmelerini sağlamış oluruz. Böylece yeni zorluklar ortaya çıktığında daha çözüm odaklı düşünürler.

Zorluklarla karşı karşıya kalmak stresi de beraberinde getirir. Özellikle eğitim sürecinde her türlü sınav, kazanamayacağı korkusu, geçmişteki başarısızlıklar, kendini sürekli başkasıyla kıyaslama, çeşitli ailevi sebepler, kişisel sebepler vb. birçok durum strese yol açabilir.

Çocukların aşırı stresli olmaları; unutkanlık, dikkatini toplayamama, endişe, karamsarlık, kızgınlık, uyku bozukluğu, baş ağrısı, kişilik değişikliği gibi birçok durumu ortaya çıkarır.

Okul dönemlerinde çocuklar yeni bir yaşama başladıkları için farklı davranış ve tutumlar geliştirme eğilimindedirler. Bu dönemde ailenin ve öğretmenin tutumları çocukların başarısını önemli ölçüde etkiler.

Aşırı derecede stresli olmanın çocuklara zarar vermesinin yanı sıra hiç stresli olmamak da zararlıdır. Burada önemli olan orta düzey stresin çocuklara fayda sağladığını görebilmek ve bunu kontrol altında tutabilmektir. Örneğin; hiç stresli olmayan bir çocuk, başarısız olduğunda bu durumu düzeltmek için herhangi bir çaba harcamazken; orta düzey strese sahip çocukların başarısızlığını ortadan kaldırmak için mücadele ettiğini ve bu durumu düzeltebildiğini görebiliriz.

Önemli olan başka bir unsur da stresin kaynağını bulmaktır. Tetikleyen kaynağı bulduktan sonra üzerinde odaklanıldığında stres kontrol altına alınabilir.

Çocuk kontrol edilemeyecek bir stres kaynağı ile karşılaştığında kaçmak isteyecektir ve ebeveyn desteğine ihtiyaç duyacaktır. Anne baba olarak kaçmasına önayak olmak yerine söz konusu stresle nasıl başa çıkacağı konusunda ona rehberlik etmek gereklidir. Böylece hayatının her döneminde zorluklarla yüzleşmeyi ve mücadeleye etmeyi öğrenecek, çözüm yolları geliştirecektir.